Beyaz Saray’da Kritik Görüşme: Netanyahu ve Trump’ın Gündeminde İran ve Suudi Arabistan
Beyaz Saray’da bugün, İsrail’in bölgedeki çıkarlarını genişletme planları çerçevesinde önemli konular masaya yatırılıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmede, Suudi Arabistan ile olası normalleşme sürecini ele alıyor. İsrail için bu sürecin en büyük kazanımı, yalnızca siyasi meşruiyet değil, aynı zamanda ekonomik genişleme fırsatları olacak. İsrail merkezli Israel Hayom gazetesinin analizine göre, normalleşme süreci Tel Aviv yönetimi için bir “büyük dönüşüm” anlamına gelebilir. Ancak bu dönüşüm, yalnızca İsrail’in ekonomik çıkarlarını önceleyen bir plan olarak şekilleniyor.
REKLAMİsrailli şirketler yeni pazar arayışındaNormalleşme sürecinin ekonomik fırsatlarını değerlendirmek için İsrailli şirketler şimdiden harekete geçmiş durumda. Bunlardan biri, İsrail’in en büyük danışmanlık firmalarından Tefen. Şirketin CEO’su Mili Betsur-Birnas, Israel Hayom’a verdiği röportajda, Suudi Arabistan ile kısmi ya da tam normalleşmenin kaçınılmaz olduğunu ve danışmanlık verdikleri birçok İsrail şirketinin bu sürece hazırlık yaptığını belirtiyor. Ancak burada asıl mesele, İsrail’in bu süreci Suudi Arabistan’ın ekonomik bağımlılığını artırma aracı olarak kullanması.
Tefen, İsrail’in en büyük savunma sanayi şirketleri Elbit Systems, Rafael ve Israel Aerospace Industries gibi firmalara danışmanlık hizmeti veriyor. Bunun yanı sıra İsrail’in İçişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik, Sosyal Refah Bakanlığı ve İsrail Demiryolları gibi kamu kurumlarıyla da çalışıyor. Betsur-Birnas’a göre, Suudi Arabistan’ın ekonomik büyüklüğü ve İsrail’in ileri teknoloji alanındaki üstünlüğü, Tel Aviv’in bölgedeki ekonomik nüfuzunu genişletme fırsatı sunuyor. Ancak bu, İsrail’in bölgedeki hegemonyasını pekiştirmek adına bir girişim olarak da okunabilir.
Neom Projesi: İsrail’in bölgedeki yeni üssü mü?İsrail’in göz diktiği en büyük projelerden biri, Suudi Arabistan’ın devasa bütçelerle hayata geçirmeye çalıştığı Neom mega projesi. Betsur-Birnas, İsrail’in bu projede merkezi bir rol oynayacağını iddia ediyor. Yenilenebilir enerji, ileri tarım teknolojileri ve savunma sanayi alanlarında İsrail’in Suudi Arabistan’a danışmanlık ve teknoloji satışı yaparak milyarlarca dolarlık anlaşmalara imza atacağı öngörülüyor.
REKLAMBetsur-Birnas’a göre, İsrail, Neom projesinden en az %10 ila %20 oranında pay almayı hedefliyor. Özellikle güvenlik ve siber savunma alanında Suudi Arabistan’ın İsrail’e bağımlı hale getirilmesi planlanıyor. İsrail’in bu alandaki en büyük stratejisi, Körfez ülkelerinin güvenlik açıklarını fırsata çevirmek. Suudi hükümetinin savunma ve sınır güvenliği için on milyarlarca dolarlık bütçe ayırdığı tahmin edilirken, yenilenebilir enerji ve çevre projeleri için de 30 milyar dolarlık bir bütçe söz konusu. Betsur-Birnas, “Bu bölgede İsrail dışında ciddi bir teknoloji oyuncusu yok, dolayısıyla biz en güçlü aktörüz” diyerek, İsrail’in Suudi Arabistan üzerindeki teknolojik ve güvenlik kontrolünü artırmayı hedeflediğini açıkça ifade ediyor.
Normalleşme sürecinde Suudi Arabistan için tehlikelerİsrail merkezli Israel Hayom gazetesi, normalleşmenin İsrail için büyük ekonomik faydalar sağlayacağını belirtirken, Suudi Arabistan için olası riskleri ise göz ardı ediyor. İsrail’in Ortadoğu’daki ekonomik ilişkilerinde genellikle sert koşullar dayattığı ve bağımlılık ilişkisi kurduğu biliniyor. Bu nedenle Suudi Arabistan için asıl soru, İsrail ile ekonomik ilişkilerin uzun vadede ne tür bağımlılıklar yaratacağı.
Gazeteye göre en büyük risk, sürecin siyasi nedenlerle başarısız olması. Ancak burada göz ardı edilen önemli bir nokta, İsrail’in bölgede ekonomik nüfuzunu artırarak, Suudi Arabistan’ı kendi güvenlik paradigmasına entegre etmeye çalışması. Suudi Arabistan’ın İsrail’e bağımlı hale gelmesi, gelecekte politik kararlarını da İsrail’in çıkarlarına göre şekillendirmek zorunda kalmasına neden olabilir.
Betsur-Birnas, İsrail şirketlerinin Suudi Arabistan’daki iş yapma kültürünü anlamakta zorlanabileceğini, ancak uzun vadede İsrail’in bölgedeki en güçlü oyuncu olacağını iddia ediyor. “Sonunda herkesin anlaması gereken şey, uzun vadeli ilişkilerin İsrail için kazançlı olacağıdır. Suudi Arabistan da bunun farkına varmalı” diyerek, sürecin İsrail lehine nasıl yönlendirilmek istendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
İsrail için ekonomik kazanç, Suudi Arabistan için riskli bir ortaklıkSuudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşme sürecine girmesi, ekonomik açıdan ilk bakışta bazı fırsatlar sunuyor gibi görünse de, uzun vadede İsrail’in Ortadoğu’daki nüfuzunu artırma hamlesinin bir parçası olabilir. İsrail, Suudi Arabistan’ın ekonomik reform projelerinin içinde yer alarak, Riyad’ı teknoloji ve güvenlik alanlarında kendisine bağımlı hale getirmek istiyor.
Bu süreçte Suudi Arabistan’ın İsrail ile ilişkilerini dikkatli bir şekilde yönetmesi ve özellikle savunma sanayi ve teknoloji gibi kritik alanlarda aşırı bağımlılık yaratmaması gerekiyor. Aksi halde, İsrail’in ekonomik çıkarları doğrultusunda şekillenen bir normalleşme süreci, Suudi Arabistan için büyük bir stratejik hataya dönüşebilir.
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."